Tüketicilerden alınan banka ücretlerine yasal dayanak getirildi

Güncelleme (7 Mart 2020): 3/10/2014 tarihli ve 29138 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usûl ve Esaslar Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır (RG 07.03.2020).

TCMB’nin Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usûl ve Esaslar Hakkında Tebliğ‘i, aynı tarihte Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur.

Önemli Uyarı: Rekabet Kurulu kararıyla bazı bankaların kartel oluşturduğuna karar verildi. Bu bankalardan kredi kullandıysanız tazminat alma ihtimaliniz olabilir.
Şu yazıyı okuyun.

Yeni Tüketici Kanunu ve BDDK’nın yeni yönetmeliği ile tüketicilerden alınan banka ücretleri yasal dayanağa kavuşturuldu.

Yeni Tüketici Kanunu, resmî adıyla 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 28 Kasım 2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı ve 87. maddesi gereğince yayımı tarihinden itibaren 6 ay sonra, Mayıs 2014’de yürürlüğe girdi.

Kanun, bankalara ödenen kredi kartı ücretleri, hesap işletim ücretleri, dosya masrafları gibi faiz dışı ücretlerle ilgili olarak yeni bir hüküm getirdi. Kanunun 4/3. maddesi ile, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK) bu hususlarda “bu Kanunun ruhuna uygun olarak ve tüketiciyi koruyacak şekilde” düzenleme yapma yetkisi tanındı.

Bunun üzerine BDDK tarafından bir yönetmelik çıkarıldı. Bu yönetmelik “Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usûl Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” adını taşıyordu ve 3 Ekim 2014 günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Bu yönetmelik ile getirilen düzenlemeler hakkında önce kısaca bir değerlendirmede bulunacağım, sonra da yönetmeliğin hayatımıza soktuğu önemli hükümlerin bazılarına burada yer vereceğim.

Güncelleme: Bu konuda verilen iki önemli Yargıtay kararına 08.09.2016 tarihli yazımda değindim.

Güncelleme: Banka ücret ve masrafları ile ilgili başvuruda bulunmadan önce söz konusu yönetmelik kapsamında olup olmadığına dikkat etmeniz önem taşıyor. Bu konuda bilgiyi şu yazımdan edinebilirsiniz.

Bankaların aldığı ücretlere hukuki dayanak getirildi

Kanunun bu konudaki yeni düzenlemesi ve BDDK tarafından çıkarılan söz konusu yönetmelikle, tüketicilerden alınan kredi masrafı, kart ücreti, hesap işletim ücreti gibi ücretlerin alınmasına hukukumuzda ilk defa açıkça hukuki zemin hazırlandığı kanaatindeyim. Kısaca, yeni düzenleme, tüketicilerin değil, bankaların işine yarıyor.

Eskiden durum nasıldı?

Bu yeni düzenlemelerden önce, kart ücreti, hesap işletim ücreti, kredi masrafı gibi ücretlere ilişkin bankalar tarafından sözleşmelere konulan kayıtlar, Yargıtay tarafından “haksız şart” olarak kabul edilebilmekte ve geçersiz sayılabilmekteydi.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin bu konuda tüketici lehine verilmiş birçok kararı mevcuttu.

2008 tarihli bir kararında 13. Hukuk Dairesi, kredi kartı üyelik ücretlerini haksız şart olarak nitelemiş ve geçersiz saymıştı:

Davacı, tüketici aleyhine olan ve tüketiciyi kart kullanımı ücreti adı altında bir külfete sokan sözleşme hükmünün tüketici ile ayrıca müzakere edilerek kararlaştırıldığını iddia ve ispat edememiştir. Böyle olunca sözleşmedeki kredi kartı üyelik ücreti alınacağına dair hükmün açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğu kabul edilmelidir. Dolayısıyla davacı bankanın bu sözleşme hükmüne dayalı olarak kredi kartı kullanıcısı davalıdan ücret istemesi olanaklı değildir.” (Yargıtay 13. HD. E. 2008/4345 K. 2008/6088 T. 2.5.2008)

2011 tarihli bir kararında 13. Hukuk Dairesi yine aynı gerekçeyle aynı yönde karar vermiş, bu ücretlerin bir süre ödenmiş olmasının sonradan ödemeye devam etme yükümlülüğü doğurmayacağına hükmetmişti:

“Somut uyuşmazlıkta olduğu gibi haksız şart niteliğinde olduğu kabul edilen ve tüketiciden kredi kartı ücreti, kredi kartı aidatı vb. isimler altında alınan bedelleri tüketicinin bir süre ödemesi, sözleşmedeki haksız şarta icazet verdiği ve bundan sonra da ödemeye devam edeceği anlamına gelmez.” (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, E. 2011/5605 K. 2011/14474 T. 13.10.2011)

Örneğin 13 Mart 2013 tarihli şu kararında Yargıtay, tüketici kredisinde alınan masrafa ilişkin sözleşme hükmünün bir haksız şart olduğuna ilişkin gerekçeler belirttikten sonra, tüketici kredisi için tüketiciden alınan “masrafın” ancak masraflar belgelenmek kaydıyla ve zorunlu ve makul masraflar olması şartıyla alınabileceğine hükmetmişti. Yargıtay bu kararında masrafı tamamen haksız ve geçersiz saymamış, ancak kararında adil bir yol bulmuştu. Aynı 5 Şubat 2014 tarihli şu kararında da ancak belgeli, zorunlu ve makul masrafların talep edilebileceği yönünde karar etmişti (Kaynak: 15 Ocak 2015 Tarihli ve 29237 Sayılı Resmî Gazete).

Güncel durum nedir? Bankalar ücret alabilir mi?

Gel gelelim bu yazımızda sözünü ettiğimiz yeni düzenlemelerle birlikte artık bu masraflar yasada ve yönetmelikte açıkça hukuki dayanak bulmuş olduğundan, kredi kartı üyelik ücreti, hesap işletim ücreti, kredi tahsis ücreti gibi masraflara ilişkin sözleşme hükümlerinin haksız şart olarak nitelenmesi mümkün olmayabilir.

Bu kapsamda tüketici ve konut kredilerinde “tahsis ücreti” adı altında tüketicilerden belirlenen (ve arttırılabilecek) limit dahilinde olmak kaydıyla ücret alınmasının önü açılmıştır.

Bundan böyle yukarıda son aktardığım Yargıtay kararındakine benzer bir olayda mahkeme, bu masrafların zorunlu, belgeli, makul olması şartını arayamayacak, sadece miktar bakımından BDDK’nın belirlediği limit dahilinde olup olmadığına bakacaktır. Zira artık Tüketici Kanunu’na dayanılarak çıkarılmış bir yönetmelikle, bu ücretlerin tüketicilerden tahsil edilmesine açıkça devletimiz izin vermiştir. Mahkemelerin bu düzenlemelere rağmen farklı bir yorum yapması, bu şartları eskisi gibi “haksız şart” olarak kabul etmesi artık zor görünmektedir.

Yeni düzenlemelerin yüksek yargı tarafından nasıl yorumlanacağını göreceğiz; ancak, bu yeni mevzuatın tüketicilerin lehine değil, aleyhine sonuç doğurması durumu ile karşı karşıya kalmamızın kuvvetle muhtemel olduğu düşüncesindeyim.

Tüm toplumu ilgilendiren bir konu bu. Hepimiz banka müşterisi olmak zorundayız. Bu nedenle bu konunun bir düzenleme ile belirliliğe kavuşturulması, yargı mercilerine bırakılmış bir mesele olmaktan kurtarılması uzun zamandır bir ihtiyaçtı. Bir düzenleme yapılması gerekiyordu. Düzenleme yapıldı, ancak tüketicinin hukuki konumu iyiye değil, kötüye gitti. Bankaların aldığı tüm ücretler hukukî dayanağa kavuşturulmuş oldu.

Şimdi yönetmeliğin getirdiği bazı önemli düzenlemelere kısaca bakalım:

Tüketiciden hangi ücretler alınabilecek?

Tüketicilerden alınabilecek ücretleri belirlerken BDDK’nın, bankaların mevcut düzeni sürdürmelerine hukuki zemin kazandırdığı rahatlıkla söylenebilir.

Zaten tüketicilerden faiz geliri elde eden, tüketicilerin kullandığı kartlarla yaptıkları alışverişlerden komisyon kazanan bankalar, buna ilaveten aşağıdaki ücretleri de tahsil etmeye yetkili kılınmışlardır.

Yönetmelik ekinde, tüketicilerden alınabilecek ücretler aşağıdaki şekilde belirtiliyor:

  • Bireysel kredilerde Tahsis Ücreti
  • Bireysel kredilerde Ekspertiz Ücreti
  • Bireysel kredilerde Taşınır ve Taşınmaz Rehin Tesis Ücreti
  • Hesap İşletim Ücreti
  • Para Çekme Ücreti
  • Elektronik Fon Transferi Ücreti
  • Havale Ücreti
  • Swift Ücreti
  • Kredi Kartı Yıllık Üyelik Ücreti
  • Kredi Kartı Ek Kart Yıllık Üyelik Ücreti
  • Kredi Kartı Kart Yenileme Ücreti
  • Kredi Kartı Nakit Avans Çekim Ücreti
  • Kiralık Kasa Ücreti
  • Kampanyalı Ürün veya Hizmetler Ücreti
  • Fatura Ödeme Ücreti
  • Arşiv – Araştırma Ücreti
  • Onaya Bağlı Bildirim Ücreti
  • Başka Kuruluş ATM’sinden Yapılan İşlem Ücreti
  • Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Yapılan Ödemeler
  • Üçüncü Kişilere Yapılan Ödemeler

Yönetmelik m. 6/1 gereğince; “Bu Yönetmelik ve ekinde yer alanların dışında herhangi bir ürün veya hizmet için ücret alınamaz“.

BDDK bu listeyi değiştirmeye yetkili olduğu gibi, kuruluşlar da bu listede yer almayan ücretler için BDDK’dan izin alabilmektedir (m. 6/2).

Ücret alınmasının şartları nelerdir?

Kısaca özetlemek gerekirse ücret alınabilmesi için tüketiciden onay alınması ve ücret hakkında tüketicinin bilgilendirilmesi şartı getirilmektedir. Bankalar bize imzalatacakları bir kağıtla zaten bilgilendirme ve onay alma şartlarını yerine getiriyorlar. Yani bunlar zaten bankalar tarafından kolaylıkla yapılagelen uygulamalar olduğundan tüketici lehine bir yenilik yapıldığını söylemek güç. Aksine, yukarıda da bahsettiğim gibi, artık bu konu açık bir hukuki dayanağa kavuşmuş durumda…

Yönetmeliğin bu husustaki düzenlemeleri şöyle:

“Sözleşmeler kapsamında ücret alınabilecek her bir ürün veya hizmet için finansal tüketicinin onayının alınması zorunludur. Kuruluşlar tarafından finansal tüketicinin onayının alındığı ispat edilemediği takdirde, onay alınmamış sayılır.” (Yönetmelik m. 5/3)

“Finansal tüketiciler ile yapılacak sözleşmeler kapsamında sunulacak ürün veya hizmetlerin ücret tarifesini ve bilgi verilmesi gereken diğer hususları göstermek üzere sözleşmeye ilişkin her bir ürün veya hizmetin asgari olarak; adı ya da tanımı, vadesi ya da süresi, tahsil edilecek faiz, kâr payı veya ücret kalemleri ile bunların tahsil yöntemi, geçerli olduğu süre, geçerlilik süresi sonunda yapılacak değişikliğin tutarı, oranı ya da değişikliğin hangi esasa göre yapılacağı hususlarını içerecek şekilde bilgilendirme formu hazırlanması zorunludur. Bilgilendirme formu sözleşmenin ayrılmaz bir parçasıdır. Sözleşmenin yazılı olarak kurulması durumunda bu formun taraflarca imzalanmış bir nüshasının finansal tüketiciye verilmesi zorunludur. Kalıcı veri saklayıcısı ve telefon aracılığıyla kurulan sözleşmelerde finansal tüketici kullanılan araca uygun şekilde bilgilendirilir. İspat yükü kuruluşlara aittir.” (Yönetmelik m. 5/4)

Tüketici ve konut finansmanı kredilerine ilişkin ücretler

“Finansal tüketicilere kullandırılacak krediler için kredi ihtiyacının karşılanmasına olanak sağlayan sistemin işletilmesi ve operasyonel süreçlerin yönetilmesi amacıyla alınan tahsis ücreti dışında, istihbarat ücreti, kredi işlem fişi ücreti, ödeme planı değiştirme ücreti, değişken taksitli ödeme planı ücreti gibi her ne ad altında olursa olsun başkaca bir ücret alınamaz. Kredi tahsis ücreti, kullandırılan kredi anaparasının binde beşini geçemez. Kurul, gerekli gördüğü hallerde bu sınırı artırmaya ve azaltmaya yetkilidir.” (Yönetmelik m. 10/1)

Banka ve kredi kartı ücretleri

“(1) Kart çıkaran kuruluşlar, yıllık üyelik ücreti ve benzeri ad altında ücret tahsil etmedikleri bir kredi kartı türü sunmak zorundadır. Finansal tüketiciler tarafından yapılan ücretsiz kredi kartı başvurularının kuruluşlarca reddedilmesi hâlinde, bu başvuruya istinaden yıllık üyelik ücreti olan kredi kartı verilemez. Kart çıkaran kuruluşlar yıllık üyelik ücreti bulunmayan kredi kartı limiti belirlerken, yıllık üyelik ücreti bulunan kredi kartı değerlendirme kriterlerini aynen uygulamakla yükümlüdür. Finansal tüketicilerin yıllık üyelik ücreti bulunan kredi kartını limiti aynı kalmak kaydıyla yıllık üyelik ücreti bulunmayan kredi kartı ile değiştirme talepleri, kart çıkaran kuruluşlar tarafından yerine getirilmek zorundadır.

(2) Finansal tüketicinin kredi kartı iptal talepleri, ilgili kredi kartıyla ilişkilendirilen herhangi bir borç bakiyesi bulunduğu gerekçe gösterilerek reddedilemez. Bu şekilde iptal edilen kredi kartlarının borç geri ödeme dönemlerinde yıllık üyelik ücreti tahsil edilemez.

(3) Banka kartları ile sanal kredi kartlarından yıllık üyelik ücreti alınamaz.

(4) Birinci ve ikinci fıkrada yer verilen kartlar dışındaki kredi kartları özelliklerine göre yıllık olarak belirlenen tutar kadar ücretlendirilebilir. Asıl karta bağlı olarak sunulan her bir ek kredi kartının yıllık üyelik ücreti, asıl kartın yıllık üyelik ücretinin yüzde ellisini geçemez.

(5) Kredi kartı yıllık üyelik ücreti, ancak finansal tüketiciyi borçlandırıcı nitelikteki ilk kullanımı müteakip ve yıllık olarak tahakkuk ettirilebilir.

(6) Kesintisiz olarak, en az yüzseksen gün süreyle hareket görmeyen kredi kartları hareketsiz kart kabul edilir ve bu kartlara hareketsiz kaldığı müddetçe yıllık üyelik ücreti yansıtılamaz. Kuruluşlar, finansal tüketiciye yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla veya kaydı tutulan telefon ile önceden bilgi vermek suretiyle bu nitelikteki kredi kartlarını kapatma hakkına sahiptir.

(7) Hareketsiz kartlarda tahsil edilemeyen kredi kartı yıllık üyelik ücretleri, tahakkuk tarihinden itibaren en fazla son oniki aylık dönem için sonradan tahsil edilmek üzere bekletilebilir. Bu dönem zarfında yıllık üyelik ücretlerinin tahsili için icra takibi yapılamaz. Bu ücretler için faiz veya kâr payı işletilemez ve Kredi Kayıt Bürosu ile Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi bildirimleri yapılmaz. Anılan oniki aylık dönem sonunda kredi kartı yıllık üyelik ücretlerinin tahsil edilememesi hâlinde ise bu ücretler iptal edilir. Finansal tüketici kredi kartı yıllık ücretinin tahsili amacıyla kredilendirilemez.

(8) Hesap özeti gönderimi, sanal kart oluşturma ve kullanımı ile bir takvim yılı içerisinde kayıp, çalıntı ve benzeri nedenler dolayısıyla gerçekleştirilen iki adete kadar kart yenileme karşılığında ücret alınamaz.” (Yönetmelik m. 11)


Av. Ertuğrul Harman sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Av. Ertuğrul Harman
İstanbul Barosu üyesi avukat. Türkiye ve ABD'de sertifikalı arabulucu. LLM Exeter (İngiltere), LLM(c) TAMU (ABD), PhD(c) İ.Ü. 2004 yılından beri İstanbul'un önde gelen bürolarında edindiği deneyimle Türkçe ve İngilizce avukatlık ve arabuluculuk hizmetleri sunuyor. Amerika merkezli olmakla birlikte çalışmalarını her iki ülkede de sürdürmektedir.

26 Yorumlar

  1. sayın dostum konuyu çok güzel açıklamışsın peki b.millet meclisinin çıkan kanunları yargıtaydeğil anayasa mahkemeleri ançak bozabilir ayrıca tek taraflı hareket eden ve her çıkardığı kanunla yargıtay 13cü dairesi nasıl bir kanunuların üzerinde durmadan oyuncak gibi oynaması ayrıca ülkemdeki yasalarla her vatandaşlarımızın uyması gereken kural olduğuna göre ülkemde hazine müsteşarlığında bankalar birliği maliye bakanlığı bu çirkin konumlarda sınıfta kalmaktalar bakanlığın çıkardığı yasa konununda illerde ilçelerde bulunan hakem heyetlerini bilirkişi olarak tayin etmişsin verdikleri raporlarıda ilgili mahkemelerde bu raporları butaber saymamaktalar ozaman onlarıda kapatın bankalar her konuda tüketicilerden gereksizce kesinti yapmaktalar önüne gelene gelişi güzel kredi kartlarını kefilsiz sorumsuzca ulu orta imza karşılığında veremesi tüketici kredi kartını kullandığında hertürlü faizi almaktadır ayrıca posları verdikleri işyerlerindende parasını almaktadır zaten verdiği paranın hertürlü masraflarını detaylı konumda almakta bu konu resmen mafya türünün sabit resmi şeklinde haraç almaktadır bankalar zaten parasını çalıştırarak faiz almaktalar devletin temel yapısının kanunlarının içerisinde çok usulsuzce tefecilikle hertürlü işlemlerle para almaktadır çıkan yasaların uygulama şekilleride her kesim ayrı uygulamaktadır. bu yasalar lastik gibi uzamaktadır devlet vatandaşına ana ve baba gibi davranmadığından vatandaşın üç kuruşunu vatandaşların ve bütün mükelleflerin cebinden çalmaktalar bu şekilde adalet olmaz osun bankalar birliği vehazine müsteşarlığı merkez bankası olduğu halde ülkemde dövüz kurlarını zap dedemiyen bu xxxxxxxxxx grupların sonucunda her olayda dövüzlerin artışıda çok yanlışdır. kardeşim ayrıca 2011 yılında maliye bakanlığınca 6111 sayılı torba yasasınında temeli ve uygulamaları sonuçunda bütün vatandaşlarımızdan ve mükelleflerimizden yapılaşma konusunda iki defa faiz alınarak maliye bakanı mehmet şimşek 550. ktrililyon para toplamışlardır.bu konuda şahsım olarak b.meclise. maliye bakanlığına sgk. belediyeler ve diğer resmi kurumlara şikayet dilekçemle belirtiğim halde devlet neden tefeciliği resmi yapmaktadır anlatırmısınız dediğimde 5 müsteşar aradı telfonda gerekli cevapları ağır şekilde aldılar. bu konuyada defterdarlar muhasebeciler yeminli mali müşavirlerede konuyu ilettiğim halde bana söylenen söz bizim elimizden yetgileri alırlardiye ses çıkarmamaktalar yazıklar olsun bu şekilde yöneticilik ikdidar mensuplarına nalet olsun yetimin hakkını her dönem yiyenlere sözümüz xxxxxxxxxx xxxxxxxxxx xxxxxxxxxx demek gerekmektedir. bizler 1999 yılının asrın felaketini yaşadığımız halde 5 ilden utanmadan deprem vergileri alınmasıda yanlıştır ayrıca afet ilan edilmiyerek ölenlerin sayısını düşüren xxxxxxxxxxların içinde ilgili bütün kurumlara yazılı beleitiğimiz halde düzeltilmemektedir.her idareci ülkeyi yöneten xxxxxxxxxxlar önce iğneyi kendinize batırın nekadar ağrı hissettiğiseniz karşınızdaki vatandaşlarımızında ağrısını anlarsınız xxxxxxxxxxlar
    .ben 1993 yılında gümrük kanununu b.millet meclisine öneriler vererek yasal olarak resmi kanunu çıkartığımdan bugün her işlem kolaylaşmış ve dövüzümüz dışarı kaçırılmasını disipline alındığını sağlamıştım ama bugün seçimden önce para haklama kanununu serbet bırakan xxxxxxxxxxlar ülkemizden ve transit paraları yurt dışına kaçırmaktalar uyan ülkemin yönetimi saygılarımla barış eren kocaeli derince gümrük şefi emeklisi siviltoplum çevre komisyoları üyesi dernek bşk,
    mail. erennn_4101@hotmail.com tel . 05xxxxxxxxxx dekmak.org

    1. Barış Bey, değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Başınızın ağrımaması için bazı yerlerini izninizle kararttım, umarım sakıncası yoktur.

  2. Sermaye ile ele ele vermiş sayın vekillerimizin halkımızın kucağına bıraktığı çocuk !

  3. Merhaba Ertuğryl bey, emeğinize sağlık. Şu anda d. Bank ile boğuşmaktayım kart ücreyi hesap işletim ücreti derken brnden hesap yönetim ücreti altında 135tl kurtaran hesaptan çekmiş. Yani beni kendi parasıyla borçlandırmış. Bu ekstra hizmet nerden çıkmış anlamıyorum. Veya neyi yönetmiş benim paralarımı borsada mı değerlendirmiş benim için ne yapmış. Bu ücreti geri talep ettiğimde otomatik ödemede faturanız yok diyorlar böylr bir zorunluluğum yok. Hakem hryetine başvurmam doğru olur, mu?

    1. Merhaba,

      Öncelikle yorumunuz için teşekkür ederim.

      Size daha iyi yardımcı olabilmem için hesap özetinizin ilgili bölümünün ekran görüntüsünü e-posta ekinde gönderebilir misiniz lütfen?

  4. sayın avukat bey
    yazınızdan şuna anladım kredi kartı sözleşmesine “üyelik aidatını kabul etmiyorum” yazıp imzaladığımızda mahkeme kararı lehimizde olur doğru mu

  5. avukat bey
    kredi kartı sözleşmesine üyelik aidatını kabul etmiyorum yazsak dava da lehte veya alehte nsasıl bir sonuç doğurur

  6. Merhaba;
    18.08.2014 tarihinde konut kredisi kullandım 28.08.2014 tarihinde hakem heyetine başvurdum kredi tahsis ücretini almak için artık bu değişiklikle alabilmem mümkün değilmi sizce 90.000 konut kredisi kullandım 900 tl kredi tahsis ücreti aldılar halen hakem heyetinde ki başvuruma sıra gelmedi yardımlarınız ve yorumlarınız için teşekkür ederim.

  7. Ertuğrul bey iyi günler. Ben 09.12.2015 tarihinde almış olduğum konut kredisi için tüketici hakem heyetine başvuruda bulundum. 55000 tl kredinin 955 tl dosya masrafı adı altında benden alınanücretini geri almak için yaptığım başvuru hakem heyeti tarafından reddedildi. Bu durumda yapmam gereken birşey var mı? Banka bizim aleyhimize dava açabilir mi?
    Saygılar

    1. Merhaba Ahmet Bey
      Yapmanız gereken bir işlem yok. Banka size dava açmayacaktır.

  8. bir kerede neden halkım kazanmaz hani verilen haklar geri alınmazdı o kadar faiz ödediğim bankama yazıklar olsun bana bu seneye kadar üyelik ücretimi geri iade ettiler ama artık etmiyorlar

  9. merhaba Erturul bey

    Finansbank kredi kartımın geçmişe dönük 10 yıllık kredi kartı aidatlarını ve kayıp kart ücretlerini alabilir miyim?

  10. Merhabalar, 01.08.2016 tarihinde konut kredisi çektim ve banka kredimin binde 5şi kadar tahsis ücreti aldı bende tüketici hakem heyetine başvurdum ve lehime sonuçlandı şu an banka itiraz davası açtı. görüşünüz nedir davayı kaybedersem masrafım ne kadar artacaktır.

    1. Tüketici davalarında tüketiciden mahkeme masrafı alınmıyor diye biliyorum. Bir de tüketici davalarında kaybederseniz karşı tarafın avukatlık ücretini siz ödersiniz, bu ücret tüketicinin açtığı maddi dava miktarını geçemez. AÜT’de (Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi) “(12/2) Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.” deniliyor. En fazla 550 TL çıkar. Yargıtay kararı var : 30 Bin TLlik davada 550 TL avukat ücreti kesilmiş düşünün.

  11. Bu arada bankanın açtığı davayı kaybedeceğinizi düşünüyorum. Aynı durum benim başıma geldi. Kullandığım kredinin dosya masrafıyla ilgili yaptığım başvurudaHakem Heyeti lehime karar verdi . Banka beni aradı, ödeme yapmayacaklarını, dava açacaklarını söylediler. Ben de birkaç gün süre istedim. Araştırdım ki 2014 ten sonra çekilen kredilerde dosya masrafı ve diğer masraflar alınıyor. BDDK bu konuda yönetmelik çıkarmış. Anaparanın binde 5’ine kadar alabiliyorlar. Tüketici Kanununda da bu konuda netlik yok, BDDK ‘ya atmış topu. Hasılı bankayı aradım hakkımdan vaz geçtiğimi bildiren ibranameyi imzalayacağımı söyledim. Dava açmayın dedim. 2014’ten önce çektiğim kredilerin masraflarını çatır çatır aldım ama.

  12. Merhaba Ertuğrul Bey,
    Geçen sene ve daha önceki senelerde( 2011 den beri) kredi kartı üyelik ücreti 20 tl olarak alınıyordu. Ama bu sene 54 tl olarak yansıdı. Bahsi geçen artış için tarafıma bilgilendirme yapılması gerekiyor mu? Yoksa sözleşmede bu durum belirtiliyor muydu?
    Not : 20 tl olarak yansıtıldığı zaman diliminde üniversite öğrencisiydim.

  13. Ertugrul bey ben ev kredisi kullandim 1 yil sonra ogluma sattim ve aylik parayi yine ben oduyorum 1 ay sonra banka bana vergi parasi adinda taksit parama 115 lira daha fazla para aliyor bu ne kadar dogru bilgilendirirmisiniz simdiden tesekkur ederim

  14. Üstadım merhabalar. Yazınızda paylaştığınız banka ve kredi kartı ücretlerine ilişkin aşağıdaki maddeyi nasıl yorumlamalıyız?

    ” (6) Kesintisiz olarak, en az yüzseksen gün süreyle hareket görmeyen kredi kartları hareketsiz kart kabul edilir ve bu kartlara hareketsiz kaldığı müddetçe yıllık üyelik ücreti yansıtılamaz. ”

    Sizce kanun koyucunun hareket görmeden kastı, kart ile alışveriş veya benzeri amaçlı borçlandırıcı işlemler yapılması mıdır? Veya borçlandırıcı işlem yapılmamış olsa dahi, dönem dönem kredi kartının borcunun ödenmesi, kredi kartını hareket göremeyen kart olmaktan çıkartır mı? Örnek olayda banka 1 yıldan uzun süredir alışveriş ve benzeri amaçlı kullanılmayan, sadece borç ödemesi yapılan karta ilişkin kart aidatı talep etmektedir.

    Yorumlarınızı rica ederim.

    1. Merhaba Üstadım,

      Kredi kartı borcu için yapılan ödeme, bankaya olan borcun ödenmesi işlemidir. Bu işlem için kredi kartı kullanılmamakta, kredi kartı ile harcama yapılmamaktadır. Dolayısıyla kredi kartı borcu ödenmesi işlemleri kart hareketi olarak değerlendirilemez. Kartın hareket görmesi, kart kullanılarak harcama yapılması veya kart kullanılarak nakit avans çekilmesi gibi işlemler olarak anlaşılmak gerekir. Kart borcunun ödenmesi bu kapsamda sayılamaz.

      Bu sebeple bankanın örnek olaydaki talebi kanaatimce bahsettiğiniz Yönetmelik hükmü gereğince haksızdır.

      İyi çalışmalar dilerim.

  15. Sayın Ertuğrul Bey bilgileriniz için teşekkür ederim. Çok faydalı ve açıklayıcı olmuş.

    Benim sorum şudur, 2011 öncesi bir bankada kredi kartı kullanıyordum. Kartın borcu bitmişti ve 2011 temmuzda kullanıma kapatmıştık. Daha sonra yıllık kart ücreti altında 34 TL bir tutarı sonraki aylarda kredi kartı ekstresi ile yolladılar. 2014 öncesi yasal olmayan bu parayı o zamanlar ödemedik. Ve o para 2017 yılına kadar faiz işletirlerek, ve gelmeyen kredi kartı ekstre tutarları ile 94 TL oldu. Parayı ödedim. Tüketicici hakem heyetine gittiğimde ordaki rapörterler 2014 den sonra bu paranın yasal olduğunu hakem heyetinde aleyhizinize sonuç cıkacaıgını söyledi. 2011 den başlatılıp 2017 kadar artarak gelen bu yıllık kredi kartı ücretinde 2011 yılında yasal olmayan parayı 2014 yılı sonrası almalar normalmi , ayrıca acıkladığınız bilgielrde “Hareketsiz kartlarda tahsil edilemeyen kredi kartı yıllık üyelik ücretleri, tahakkuk tarihinden itibaren en fazla son oniki aylık dönem için sonradan tahsil edilmek üzere bekletilebilir. Bu dönem zarfında yıllık üyelik ücretlerinin tahsili için icra takibi yapılamaz. Bu ücretler için faiz veya kâr payı işletilemez ve Kredi Kayıt Bürosu ile Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi bildirimleri yapılmaz. Anılan oniki aylık dönem sonunda kredi kartı yıllık üyelik ücretlerinin tahsil edilememesi hâlinde ise bu ücretler iptal edilir. Finansal tüketici kredi kartı yıllık ücretinin tahsili amacıyla kredilendirilemez.” ibaresi gereğince bu parayı hakem heyeti ile alabilir miyim.

Yorumlara kapatılmıştır.