Mahkeme kapılarından

Hakim duruşma günü verir. Programını ona göre ayarlarsın. Tanık gelecekse o da programını ona göre ayarlar. Çoğu zaman işinden izin alır. Masraf eder, zaman ayırır gelir. Duruşmaya hazırlanırsın. Çıkarsın yola, trafik mrafik, park mark, otobüs motobüs derken adliyeye varırsın. Bir elinde cübbe, bir elinde çanta, merdivenleri tırmanır, koridorları nefes nefese aşarsın. Kapıya varınca bir de bakarsın, bir yazı asmışlar. Hakim izinli, duruşmalar öğleden sonra falanca mahkemede… Bilirsin ki o falanca mahkemede yeni bir duruşma günü vermek dışında hiçbir şey yapılmaz. Diğer avukatlar gibi sen de oturur bir “mazeret” dilekçesi yazarsın. Tanığa tüm bunları izah etmeye çalışır, döner gelirsin.

Bu durumdan ilgilileri haberdar etmek acaba günümüz imkanlarında ne kadar zor olabilir?

Bu ülkede kim bilir nice saatler böyle ziyan olup gider ömürlerden. Olağan karşılanır, zira ne insan, ne de insanın zamanı hakettiği önemi görür.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir