Stephen King’in “Hortlaklı Köy” (özgün adı “Jerusalem’s Lot”) isimli öyküsünü severim. Zaman zaman açar, yeniden okurum.
Mekanlar, nesneler ve olaylar karanlık ve ürkütücüdür. Her sayfa daha tedirgin bir ruh haliyle, bununla birlikte artan bir merakla çevrilir. Gerilim giderek yükselir. Bu okuma zevkini süslü kelimeler, uzun cümleler kullanmadan okura tattırabilmek kolay bir sanat değil.
Öyküde bir anlatıcı bulunmaması da hoşuma gider. Tüm hikaye sadece mektuplar, günlük alıntıları ve notlar üzerinden aktarılır. Bu anlatım tarzı, anlatılanları daha gerçekçi kılıyor ve galiba okur -kendisine seslenen bir anlatıcı olmadığından- daha “orada” ve yalnız hissediyor. Böyle bir öyküye uygun bir tarz.
Öykünün İngilizcesini “Night Shift” adındaki derlemede okumuştum. Türkçesini “Hayaletin Garip Huyları” adlı kitapta buldum, Altın Kitaplar’dan çıkmış. Bu kitap artık yayımlanmıyor. nadirkitaplar.com‘dan 1989 yılı 1. baskısını temin edebildiğim için mutluyum.
Avukat, yazılım geliştirici. Amerika’da yaşıyor.