Evimiz yıkılma veya su baskını veya yangın tehlikesi altında olsa bunu umursamadan hayatımıza devam edebilir miyiz?
Dünya hepimizin ortak yuvası ve bu yuva yok olmanın eşiğinde.
Hala umursamayacak mıyız?
Açık Radyo Ekim 2012 Bülteni’nden bir alıntı:
Çöküşe 4 Yıl Kaldı
Eylül başında, dünyanın en büyük buz ve buzul bilimcilerinden biri olan Cambridge Üniversitesi’nden, Profesör Peter Wadhams, dünyanın en saygın yayın kurumlarından biri sayılan BBC’ye verdiği bir demeçte, Kuzey Kutup bölgesinde (Arktik’te) küresel ısınma yüzünden görülen görülen buz erimesinin, insanın “küresel ısınmaya katkısını fiilen 2 katına çıkardığını” açıkladı! Yani, Arktik’teki buz erimesi yüzünden güneş ışınları artık uzaya geri yansımıyor, açık denizin koyu renkli yüzeyi tarafından emiliyordu. Bu erime de atmosfere “insan tarafından 20 yıllık ilâve karbondioksit (CO2) salımına denk” idi.[1]
Kuzey Kutup Bölgesi’nde eriyen buzlar konusundaki ürkütücü haberler ay boyunca kötüleşerek devam etti. ABD’nin ve dünyanın en önde gelen araştırma ve gözlem kuruluşlarından Ulusal Kar ve Buz Veri Merkezi (National Snow and Ice Data Center [NSIDC]), Arktik buzlarının erime oranı üzerine 20 Eylül 2012 tarihinde bir rapor yayımladı. Buradaki yeni verileri yorumlayan dünyanın önde gelen bilimcileri ve çevre kampanyalarının direktörleri, alarm seviyesini yükselttiler ve iklim değişikliğinin gittikçe ciddileşen ve büyüyen tehlikeli gerçekliği konusunda dünyayı seferber olmaya davet eden yeni bir çağrı yayımladılar. NSDIC raporları şunu gösteriyordu: Kuzey Buz Denizi’nde buzların erimesinde bu yıl rekor seviyeye ulaşılmış olması bir yana, erime daha önceden bilim insanları tarafından hiç tahmin edilmemiş seviyelere erişmişti. Saygın merkezin tecrübeli Direktörü Mark Serreze, gelen veriler karşısında şok geçirdiğini ifade ediyor ve “artık bilinmeyen, belirsiz sularda kulaç attığımızı” söylüyordu.[2]
[…]
Kuzeyde deniz buzları görülmemiş seviyelere düşerken, Kutup okyanusları ve buzları fiziği uzmanı Profesör Wadhams, bir kez daha konuştu ve Arktik’te yaz ayları buzlarının ömrüne 4 yıl biçti! Kuzey enlemlerinde gelişen bu oluşumu “Küresel bir felaket” olarak niteleyen Profesör şöyle dedi: “Nihaî çöküş şu anda oluyor ve bu süreç muhtemelen 2015’le 2016 arasında bir yerde sona erecek.”[4]
Cevap: Petrole Hücum!
Bunun sonuçlarının “fecî” olacağını belirten Wadhams, en büyük olumsuz sonucun küresel ısınmanın hızlanması olacağını tespit ediyordu. Arktik denizlerin kıta sahanlıklarının permafrost tabakası (sürekli donmuş haldeki karalar) olduğunu, deniz suyunun ısınmasıyla bu tabakanın çözülüp eriyeceğini ve çok güçlü bir sera gazı olan metan gazının muazzam miktarlarda açığa çıkacağını, bunun da küresel ısınmaya büyük bir ivme kazandıracağını öngörüyordu Profesör.[5]
Önde gelen çevre kuruluşu Greenpeace’in uluslararası direktörü Kumi Naidoo bu yeni veri ve bulgular üzerine New York’ta düzenlediği bir kamusal tartışma forumunda, sera gazı salımlarını sınırlama çabalarını Kuzey Kutbu’nu kurtarma çabalarını “çağımızın tayin edici çevre muharebesi” olarak niteledi. Naidoo, insanın sebep olduğu iklim değişikliğinin giderek artan kanıtlarıyla bir arada ele alındığında, NSIDC’nin Kutup raporunun “İnsanlık tarihinde belirleyici bir kritik ânı (moment) temsil ettiğini” açıkladı insanlara: “Yalnızca 30 yıl içinde gezegenimizin uzaydan görünüşünü değiştirdik. Pek yakında Kuzey Kutbu yazları tümüyle buzdan arınmış olacak. İklim değişikliğinin temel sebepleriyle uğraşmak yerine siyasi liderlerimizin bu cevabı da, buzun erimesini seyredip ganimeti yağmalamaya ve paylaşmaya girişmek oldu.”[6]
Bültenin tamamını şuradan okuyabilirsiniz.
Kuzey Buz Denizi’nin yok olmaması için www.savethearctic.org adresine girip kampanyaya imza atmak, belki felakete gidişi önlemek için yeterli olmayabilir ama hiçbir şey yapmamaktan daha iyi olduğuna şüphe yok.
Avukat, yazılım geliştirici. Amerika’da yaşıyor.