usm98

“Kanalın şifresini hatırlamışsın usta”

Böyle takılıyorlar şimdi gençler uzun süre ortalarda görünmeyen YouTuber’lara… Ben de bu blogun şifresini zor hatırladım bu yazıyı yazmak için girerken.

Bu blogun şifresini…

Blog…

Buraya bir dinazor emojisi koyacaktım ama bu blog emoji de mi desteklemiyor yoksa? :/

Burada, bu kökleri muhtemelen yirmi sene önceye veya belki daha da eskiye uzanan blog’da uzun zamandır böyle bir yazı yazmadığımın farkındayım. Bu gece de yazmazdım normal şartlar altında ama, sanırım yazmanın zamanı gelmişti bir şekilde. Zamanı gelen şeylere ket vurmak kolay değildir. Bunda birçok şeyin etkisi var. Birçok şeyin. Bu birçok şeyin detaylarına girmem pek kolay değil, ama birçok şeyin etkisi olduğunu rahat rahat ve tekrar tekrar ve açık açık yazmamda bir sakınca yok… Umarım… Fazla abartmazsam…

Neden bahsetmek için açtım bu editörü? Ne vardı aklımda? Belirli bir şey var mıydı? Sanırım cüretkar bir iş yapıp içimden geldiği gibi yazmak için açtım. Ama şimdi ne yazacağımı da pek bilemiyorum.

Ha evet, usm98’den söz etmek geçmişti içimden. “eskilerden kim kaldı, usm98 kaldı”, ya da, “kim tahmin ederdi ki usm98’in bu kadar vefalı olacağını” gibi bir cümle kurma isteği duymuştum. Tweet de atılabilirdi ama galiba burası hem daha kalıcıydı, hem de daha ruhuna uygundu böyle bir lafın.

Hem burada twitter’daki kadar yalnız hissetmiyordu insan.

Hareketli bir Beatles parçasıyla ara vereyim anlatmaya o zaman ki başımıza kötü şeyler gelmesin.